بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

خِتَٰمُهُۥ مِسۡكٞۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلۡيَتَنَافَسِ ٱلۡمُتَنَٰفِسُونَ ٢٦

Onun sonu misktir. Öyleyse yarışanlar, bunu için yarışsınlar.

– İbni Kesir

وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسۡنِيمٍ ٢٧

Onun katkısı yüce kaynaktandır.

– İbni Kesir

عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢٨

Bir pınar ki; gözdeler ondan içerler.

– İbni Kesir

إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْ كَانُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يَضۡحَكُونَ ٢٩

Doğrusu suç işlemiş olanlar; mü'minlere, gülerlerdi.

– İbni Kesir

وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمۡ يَتَغَامَزُونَ ٣٠

Yanlarından geçtiklerinde birbirlerine göz kırparlardı.

– İbni Kesir

وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ ٣١

Ailelerinin yanına döndüklerinde, eğlenerek dönerlerdi.

– İbni Kesir

وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ ٣٢

Onları gördükleri vakit; muhakkak bunlar sapıklardır, derlerdi.

– İbni Kesir

وَمَآ أُرۡسِلُواْ عَلَيۡهِمۡ حَٰفِظِينَ ٣٣

Halbuki onlar, bunların üzerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdir.

– İbni Kesir

فَٱلۡيَوۡمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنَ ٱلۡكُفَّارِ يَضۡحَكُونَ ٣٤

İşte bugün de iman edenler, o kafirlere gülerler.

– İbni Kesir

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٣٥

Tahtlar üzerinde, bakarak,

– İbni Kesir

هَلۡ ثُوِّبَ ٱلۡكُفَّارُ مَا كَانُواْ يَفۡعَلُونَ ٣٦

O küfredenler, yapageldiklerinin cezasına çarptırıldılar mı diye?

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu